TÜRKİYE’NİN GERÇEĞİ DEPREM

Türkiye’nin büyük bir kısmı maalesef birinci dereceden deprem bölgesidir. Geçmişte de Türkiye birçok büyük deprem yaşadığı gibi, gelecekte de oluşacak depremlerle büyük can ve mal kaybı yaşayacağımız bir gerçektir. Van depremi bize nerede durduğumuzu, neler yaşayabileceğimizi çok iyi hatırlattı. Önümüz kış ve insanlar soğuk la karşı karşıyalar. Barınma, yiyecek, içecek gibi temel insani ihtiyaçları karşılamaları bile deprem sonrasında çok zor.

Türkiye halkı çok duyarlı davranıp, deprem karşısında kenetlendi ve Van halkını yalnız bırakmadı, bırakmayacakta.  Kızıltepe halkı bu konuda üzerine düşeni yapmaya çalıştı. Birçok koldan yardımlar toplanarak, deprem bölgesine gönderildi.

Deprem her zaman olabilir bilinci ile yaşarsak, kayıplarımız çok daha az olacaktır.  Deprem bilinci derken, depreme dayanıklı evler ve bu evlerin yerleşim yeri çok önemlidir.  Van depreminden sonra gördüğümüz manzara çok açık, bazı binalar hasarlıyken bazı binalar yerle bir olmuş durumda. Mobese kameralarının ve iş yerlerinin deprem anı görüntülerini görsel basından izlediğimiz görüntüler korkunçtu. Bu depremin gece olduğunu düşünmek bile korkunç. Gece olsaydı can kaybı çok daha fazla olacaktı.  Evlerimiz bizlerin barınması için yapılmış ve insanlığın hizmetinde olan yerlerdir. Yaşamak için tercih ettiğimiz yerler, yanlış yapılanma sonucu maalesef mezarımız oluyor.

Son birkaç yıldır küresel ısınma sonucu yaşanan kuraklık  ne yazık,ki güneydoğu bölgemiz ve Kızıltepe ovamız başta tarım, ziraat olmak üzere olumsuz etkilenmiştir.

25 yıl öncesine kadar ovamızda yer altı suyu  8-10 m. den  çıkarken, bu gün kuyulardaki su yerin 750-800m.  Derinliğine inmiştir. Bu kadar derinden su çekmek demek, daha önce su ile dolu olan yer katmanlarının boşalması demektir. GAP projesindeki sulama kanalları bir an önce Kızıltepe ovasına gelmezse, yer altındaki suların daha fazla tüketilmesine neden olması kaçınılmazdır.  Boşalan bu yerkabuğunun üstünde kalan yer yüzeyini taşıyamayacağından Allah esirgesin çok büyük kırılmalar ve çökmeler meydana gelebilir. Bu da bir çeşit deprem etkisi yaratır. Bu çökmeler tarımın yapıldığı ovada yalnızca olamayacaktır.  Yerleşim alanlarında  bile  çökmeler meydana gelecektir. Nitekim Konya ili başta olmak üzere iç Anadolu bölgemizin bir kaç yerinden yer altı suları çekilme sonucu söz konusu çökmeler yaşandı. Buradan yetkililere sesleniyorum 36 yıl önce  temeli atılan ve bir türlü bitirilemeyen GAP projesi kapsamında Fırat suyunun Mardin ovasına acilen getirilmesi için çalışmaların hızlanması gerek. Projenin geciktirilmesi bölgede yaşanabilecek bir çok olumsuzlukların yaşanmasına neden olacaktır.

Yer altı sularımız kritik noktası olan 1000 metrelere inerse, çökmeler meydana gelirse GAP’ın tamamlanması için esirgenen paralar, bu kez afet çalışmaları için bölgeye gönderecekler. Yetkilileri ve sorumluları göreve davet ediyoruz.

Van bölgesinde depreme maruz kalıp yaşamını yitirenlere Allahtan rahmet, yakınlarına sabır, yaralılara acil şifalar diliyorum.

M. Şerif ÖTER

31.10.2011